“Ben atomu insanlığa hizmet etmek için parçaladım. Onlar bomba yapıp yok ettiler.”
Galiba bu söz size tanıdık geldi. Evet, bilim insanı Albert Einstein’ın akıllara kazınan ifadelerinden biri. Einstein atomu parçaladığında, dünya büyük savaşların eşiğindeydi. Bu durum, bazı güçlü devletlerin işine geldi, atomu bomba haline getirip Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine attı. Einstein, yazıma başlangıçtaki cümleyi sarf etmiş olsa da, Amerikan başkanına mektup yazarak formülün silah olarak kullanılabileceğini anlatmıştır. Belki böyle bir amacı yoktu ama söz konusu mektupla atom bombası yapımı projesine dahil olmuş oldu.
Einstein’in formülü bu kadarla da kalmadı. Ülkeler, kurdukları nükleer enerji santralleri ile bu radyoaktif teknolojinin nimetlerinden faydalanırken bir yandan da insanların hayatlarını değiştirdiler. Bu santrallerde oluşan sızıntı ve kazalarla birçok ülke farklı problemlerle karşı karşıya kaldı. Kimisi ise büyük tehlikeler atlattılar. Bu facialardan biri 26 Nisan 1986 yılında gerçekleşen Çernobil faciasıdır. Nükleer santralin reaktöründeki patlama, içinde Türkiye’nin de olduğu birçok ülkede radyasyona bağlı hastalıkların, ölümlerin sebebi olmuştur. Ne yazık ki dünya devletleri, tüm zararına rağmen bu enerjiyi kullanmada ısrarcılar.
Artık Einstein’in formülünün değil de temiz enerji kaynaklarının kullanılması, ülkelerin nükleer enerji ısrarlarından vazgeçmeleri gerekmektedir.