Doğanın kuralı gereği yaş alan her şeyin yerini yenisi alıyor. Daha anlaşılır bir dille söylemek gerekirse gençler geliyor çekilin yoldan…
Marvel’ın, Black Widow’unda bunu gördük; Natasha Romanoff(Scarlett Johansson) yerini Yelena Belova’ya(Florence Pugh) bıraktı. Spiderman’in sürekli gençleştiğini ve Yüzbaşı(Kaptan) Amerika’nın nöbet değişimi yaptığını bir yana bırakırsak değişim başladı diyebiliriz.
Hawkeye de bu değişimlerden biri. Marvel sinematik evreni incelendiği taktirde en insanvari karakter olduğu görülecek Hawkeye’nin karakter gelişimi olarak da diğer süper kahramanlara iyi olduğu söylenebilir. Tabii ki bu görüşümü sinematik evrene göre yapıyorum. Çizgi roman ve oyun dünyası ilgi alanlarımın çok dışında olduğu için sinematik evreni benim referans noktam.
Hawkeye, bu yılın son Marvel dizi yapımı olarak televizyon ekranlarına geldiğinde açıkçası hiçbir beklentim olmadan sadece Jeremy Renner ve Hailee Steinfeld sevgim yüzünden, biraz da sıkıntıdan izlemeye başladım. İki oyuncunun performansı oldukça yerinde ve konu da diğer Marvel yapımlarına göre takip edilebilir olduğundan hoşuma gitti.
Marvel ve Disney’in göze parmak sokmadan bir yetişkin/ergen yapımı yapabileceğini Hawkeye’yi izleyene kadar inanmazdım fakat başarmışlar.
Gerek konu olsun gerek oyunculuklar olsun gerek de efektler olsun oldukça yerinde ve başarılıydı. Bazı diyaloglar ve Marvel/Disney tarzı kötü espiriler dışında eleştiri yapabileceğim tek nokta Yelena Belova’nın kötü makyajı olabilirdi. Tamam, belki Florence Pugh, Scarlett Johansson kadar etkileyici değil ama yine de çok güzel bir kadın ve kötü makyajla harcanması beni hayal kırıklığına uğrattı.
Tüm bunların dışında ortalama 47 dakikalık bölümlerden oluşan aksiyon/mizah tarzı diziyi tavsiye ederim. 5 üzerinden 3.9’luk bir puanı hak eden yapım benim gibi abartılı süper kahraman sevmeyenlerin ilgisini çekecektir.
Kim bilir belki bir süre sonra bir görev değişimini Hawkeye’de de görebiliriz.