Son baharın yavaş yavaş kışa dönmeye başladığı şu zamanlarda artık evlerimize kapandık. Yalnız olanlarımız kendilerini giderek daha çok yalnız hissetmeye başlarken çift olanlarımız da birbirlerine yakınlaşmaya başladı. O zaman hepimizin biraz olsun romantizme ihtiyacı var. Duyguları olanlar için romantizm; kalpleri çalıştıran ve vücuda sevgi dolu, mululuğun enerjisini had safhaya çıkaran bir sıcaklık yayar. Duygusuzlar mı? Boş verin siz onları da kalbinizi sıkı bir romantizme hazırlayın şimdi.
Dozu yavaş açmak yerine hızlı bir giriş yaparak bir New York hikâyesi barındıran The Only Living Boy in New York ile başlayalım. Üniversiteden yeni mezun bir genç olan Thomas(Callum Turner), Mimi’ye(Kiersey Clemons) olan karşılıksız aşkı ile başlayan ve ilginç bir sonla biten aralara New York’un serpiştirildiği ilginç güzel bir yapım.
Başroldeki Callum Turner’a Kate Beckinsale ve deneyimli bir oyuncu kadrosunun eşlik ettiği Amazon Prime yapımı film dram ve gerilim unsurlarını da barındırmasına karşın gene de bir romantik film olarak tanımlayabiliriz.
Aşkın (500) Günü(5 üzerinden 4.7) ve İnanılmaz Örümcek Adam gibi romantik öğeler de barındıran filmlerin yönetmeni Marc Webb’in yönettiği, 2017 yapımı, 1 saat 29 dakikalık filme genel puanım 5 üzerinden 4.4, sinematografi puanım 4 üzerinden 3.9.
Love Hard; The Originals ve Vampir Günlükleri adlı diziler dışında neredeyse hiçbir başarılı yapımı olmayan Nina Dobrev’in açık ara en başarılı yapımlarından biri olarak tanımlayabilirim. Açık konuşmak gerekirse Dovrev’in de ikili olarak başrol oynadığı çok yapım da yok; o yüzden hakkını da yemeyeyim.
Filme tekrar dönecek olursam bir blog sitesinde ilişki yazarı Natalie Bauer(Nina Dobrev), sosyal medya üzerinden kurduğu ilişkileri yazar. Bir gün başına bir aşık gelir ve olaylar başlar.
Klasik tarzda ilerleyen bir film ve klişe bir sona sahip olmasına rağmen yine de romantizmin sıcaklığıyla izleyenleri kendine çekiyor.
Nina Dobrev’e başrolde Jimmy O. Yang eşlik ettiği, yardımcı oyuncu kadrosunun da oldukça yerinde olduğu Netflix yapımı içinizi kesinlikle ısıtmaya aday. Noel zamanı, karlı bir kasabada geçmesine rağmen.
Hernán Jiménez García yönetti, 1 saat 45 dakikalık filme genel puanım 3.6, Sinematografi puanım 4 üzerinden 3.9.
Kalplerimiz Bir, güzel şarkıcı Sofia Carson’ın Ritmi Hisset adlı yapımından sonraki ikinci filmi olup romantizm dozunu arttırdığı kaliteli bir yapım.
Genelde şarkıcı oyuncularla ilgili iki farklı durum vardır; ya iyi oynarlar ya da kötü. Sofia Carson neyseki iyi oynayan türden hem de oldukça iyi.
İnsülin hastası bir genç şarkıcı ile sıkıntılı bir ABD deniz piyadesinin inişli çıkışlı, şöhret yollu, romantik hikâyesi.
Sofia Carson’a başrolde Nicholas Galitzine’nın eşlik ettiği, yer yer emperyal mesajlarında verildiği yapım yine de romantik film olarak oldukça başarılı. Tabi Şeftali adındaki köpek oyuncunun performansını da es geçmemek lazım.
2022 Netflix yapımı 2 saat 2 dakikalık, Elizabeth Allen Rosenbaum’un yönettiği filme genel puanım 5 üzerinden 4, sinematografi puanım 4 üzerinden 3.9.
Love in the Villa; Netflix yapımcı ve senaristlerinin Christina Milian’dan başka birini nişanlı ya da sevgilisinden ayırmak üzere yola çıktıkları orta karar bir romantik yapım.
Başroldeki Katerina Graham’da tıpkı Christina Milian gibi nişanlısından ayrılıp başka bir ülkeye gidiyor ve Tom Hopper ile aynı villayı tutuyor.
Tom Hopper’ı gene Netflix yapımı olan The Umbrella Academy’den hatırlarsınız. Açıkçası pek sevdiğim bir oyuncu olmasa da bu sefer fena rol çıkarmamış.
Filmde iki faklı ülkeden kişi aynı villayı tutup İtalya’ya gelmeleri, bol bol italya’yı hem övüp hem de ufaktan sövmeleri üzerine bir romantik komedi.
Yine 2022 Netflix yapımı filmin bu sefer ki yönetmeni Mark Steven Johnson.
1 saat 55 dakikalık filme genel puanım 5 üzerinden 2.8, Sinematografi puanım 4 üzerinden 3.7.
Bu kadar romantizm kuru kuru gitmez. Sıcak çikolata, salep ya da Love in the Villa gibi bol şarapla izlemenizi ve yanınızda da elini veya patisini tutacak bir sevgili olmasını tavsiye ederim. İyi seyirler.
Hüseyin İlker DUMAN