Mahallelerdeki sitelerin mimari kabuslar olduğuna inanıyorum. Tanıdıklarımın yazlığına gittiğim zaman, o eve ulaşana kadar bir birine benzeyen ne kadar çok ev görürsem yaşam enerjim düşüyor resmen. Bir mimari sorun, vizyonsuzluk örneği gibi geliyor bana. Tabi işin içinde maliyet kaygısı olduğunu gayet açık biliyorum fakat ben de hissettirdikleri iyi değil.
Bu sorun sadece ben de mi diye düşünürken nihayet karşıma çıkan “Vivarium” filmi soruma cevap oldu. Film tabii ki basit bir mimari kaygıdan fazlasını sunuyor. Her başarılı filmde olduğu gibi toplumsal eleştiri barındırıyor. Açıkçası film hakkında daha fazla yazmak istemiyorum çünkü yazacağım her satır filmi daha çok acık edecek.
Filme genel olarak devam edersek; kurgudan tutunda oyunculuklara kadar son derece başarılı bir film. Sadece bir yerden sonra girdiği süreç sizi sıkar gibi oluyor ama çok etkisi olmuyor. Çok sembol içeren filmleri pek sevmesem de(Netflix’in, Platform gibi) Vivarium, simgelerine gizem havası kattığı için bu durumu da aşıyor.
Jesse Elsenberg ve Imogen Poots’ın başrolü yardımcı oyuncuların desteğiyle iyi oturmuş. Yan karakterlerden çocuk oyuncunun performansı oldukça başarılı. Bu durum da tabii ki Poots’ın da rolünü arttırmış.
2019 yapımı, bilimkurgu/gizem ve gerilim türündeki filmin yönetmeni Lorcan Finnegan, aynı zamanda Garret Shanley ile senaryonun yazımına da katkı sağlamış. 1 saat 39 dakikalık film için genel puanım 5 üzerinden 3.4. Sinamatografi puanım 4 üzerinden 3.8. İyi seyirler dilerim.