Site icon Halley Dergisi

Ben Aslında Kimse ya da Herkes – Beyza Sünetci

Ben aslında basit birisiyim. Herhangi bir kimsenin belirleyici özelliklerine dönüp bakınca farklılık sanmasıyla mutlu olduğu birbirinden farksız insan topluluğunun bir parçasıyım. Herhangi bir kimsenin boğuşmuş olabileceği ya da olmayabileceği sorunların kurbanı olan birisiyim. Ben aslında kimse olduğunu zanneden herkesim. Küçüklüğümde kahvaltı sofrasındaki ekmeğin yanık yerlerine acıyla özdeşleşen yazılar yazanım, büyüklükte iyileşmeyi umarak gittiğim hastane randevularına yürürken, ortadaki köprüyü sevdim diye doktor odasından evvel o köprüde yaralarımı saranım -sonra doktor odasında açılan yaralarımı dönüşte aynı köprüde yine yeniden kapatan-, el âlem ne der kaygısıyla acımı çığıramadığım her sefer onu on yıllık bir şarkıda saklayanım yani aslında on yıl belki de aynı acının üstüne koyarak hayatla savaşanım ama neticede savaşçıyım. Kimliğimde yazan isim kimse olsun, herkes olsun; ben savaşçıyım ve dört duvarın ardına hapsolduğumda kabıma sığmayışım bunun tabiatımın uzağında olmasındandır. Ben dört duvarla ölçülemem. Ben canımı yakan birine nasıl davrandığımla ölçülemem. Muhakkak davranışımın bedelini kendime nasıl ödettiğim de ölçülemez. Hem her yere yazdım, öfkeliyim! Fakat bu cümlelerimi olumlu veyahut olumsuz şeklinde sınıflandırdığınız takdirde öfkeli cümlemi olumsuzlukla sınırlandırmayın. Bu yapabileceğiniz en büyük yanlışlardandır. Öfkem beni ayakta tutandır. Doğrusu gün geçtikçe azalan öfkelerim sıklıktadır. Çünkü öfke duyacağım şeylerin de gün gün artışı maziye öfkelenecek halimin kalmayışına sebebiyet verir. Görüyorsunuz duyulmamış pek özellik saymadım. Ne beklersiniz aslında yalnızca camın önüne serilmiş bir yatağın, camın önüne atılmış bir masanın hayalini kuranım. Belli ki _gökyüzünün kölesiyim_. Özgürlüğü ve sonsuzluğu temsil edenin… Elime üç metre ip tutuşturursanız bana sapladığınız iki tane şişin lafını etmekten vazgeçmeye meyilliyim. Bunu belki de bir iyilik olarak görmeye başlarım. Ben affetmeye mecburum hatta bu cümleyi kurmaya tenezzül etmek dahi sayılabilir ayıbım. İşte bu kadar. Zamanla kendime dair sayabileceğim sözler çeşitlenirse söz, sizlere seslenmekle başlayacağım. Herkes ya da kimse, neye hitap ettiğim benim için silik, çizik, yarım yamalak hatırladığım anılardan öte değil artık. Beni dinlemek, bana anlatmak maksadıyla ayaklanan herkese sonuna kadar açık bir kapının hemen ardındayım. İnsan benim tüm uğraşım.

Exit mobile version