Halley Dergisi

BEN YALNIZCA BİR ÇOCUĞUM – ZEHRA SELEN ERCİYAS – 11 YAŞ

 

Ceren farklı bir kızdı ve bu farklılık başına birçok sorun açıyordu. Ceren, ağabeyi tarafından dışlanıyor ve diğer insanlar da ondan olabildiğince uzak durmaya çalışıyordu. O, otizmli bir kızdı. Sorun değildi bu aslında, sorun yapan arkadaşları hatta ağabeyiydi.

Ceren o gün birinci sınıfa başlamıştı. İlk önce her şey çok güzeldi ama günden güne Ceren, arkadaşları tarafından dışlandığını fark etti. Aslında o da arkadaşlarından korkuyordu. Arkadaşları sürekli onunla dalga geçip ona gülüyorlardı. Bir gün teneffüs zili çaldı, herkes dışarıya çıkmıştı ama o bir köşeye geçmiş, ağlıyordu. O gün Gizem Öğretmen koridorda nöbetçiydi. Gözü, sınıfın bir köşesine sinmiş Ceren’e takıldı, yanına gitti. Usulca ona dokunmaya çalıştı, Ceren titremeye başladı. Gizem Öğretmen hemen onu sözleriyle sakinleştirmeye çalıştı. Kısa bir süre sonra Ceren’in otizmli olduğunu anlamıştı. Ceren, zor da olsa öğretmenine, arkadaşlarının yaptıklarını ve kendi yaşadıklarını anlattı. Birden rahatladığını anladı, içi sevinçle dolmaya başladı çünkü ona yardım eden ve arkasında duran bir öğretmeni vardı. Ceren, öğretmenine günden güne daha çok alışıyor, onunla konuşmaktan büyük keyif alıyordu.

Bir hafta sonu Ceren odasında kitap okurken ağabeyi kapıyı hızla açarak: “Bisikletim nerede?” diye ona çıkıştı. Ceren, titreyerek kafasını salladı. Tam o anda anneleri içeriye girdi ve “Neler oluyor burada?” diyerek ağabeyine baktı. Ağabeyi, Ceren’i göstererek: “Bu kız bisikletimi çaldı” dedi. Annesi ağabeyine kızarak: “Küçücük çocuk ne yapsın senin bisikletini? Kardeşin için söylediğin sözler onu çok incitiyor. Birbirinizi kırmamalısınız.” dedi. Ağabeyi Ceren’e kaşlarını çatarak odadan çıktı. Ceren’in annesi ağabeyiyle uzun bir konuşma yaptı. Bu konuşmada Ceren’in yaşadıklarının ne kadar zor olduğunu ve ağabeyinin onu bu süreçte yalnız bıraktığından bahsetti. Ceren’in ağabeyi az da olsa bir şeyler anlamıştı. Akşam oldu, ağabeyi yattı ve çok kötü bir kabus gördü. Bu kabusta ağabeyi Ceren’in yerinde, Ceren de ağabeyinin yerindeydi. Ağabeyi Ceren’in arkadaşları tarafından dışlandığını ve istenmediğini görünce yaptığı hatayı anladı ve hemen yerinden kalkıp uyuyan Ceren’in yanağına bir öpücük kondurdu ve Ceren uyurken tatlıca gülümsedi.

Ertesi gün Gizem Öğretmen, sınıfta çocuklara farklılıkları anlatan çok güzel bir video izletti ve herkesin aynı olamayacağını anlattı. İnsanı insan yapan, farklılıklarıydı. Hepimiz farklılıklarımızla güzeldik. Tüm sınıf izlenenlerden ve konuşulanlardan çok etkilenmişti. O günden itibaren arkadaşları da artık Ceren’e daha iyi davranıyorlardı. Ceren artık çok mutluydu. Keyifle ağabeyi ile oyunlar oynuyor, arkadaşları ile anlaşıyordu.

Exit mobile version