Site icon Halley Dergisi

Kardan Adam Katili’nin Sevgilisi

Şarkılar yazdığım kadın geçiyordu kapının önünden. Son bir kez nasıl salındığına bakmak için pencereye önüne geldim. Beyaz örtünün yansımasından daha da aydınlık göründü. Az ileride çocukların yaptığı, sabah boynuna atkımı geçirdiğim kardan adamın önünde durdu. Atkıyı sıktı. Kardan adamı boğdu. Kafası kopan kardan adam karşımda acı çekiyordu sanki. Atkıyı sardı, çantasına koydu. İlerledi. Geri döndü, bir de ortasına tekme attı. Birden bacak aramı tuttum. Kafasını çevirdi. Binaya doğru baktı. Perdenin ardına gizlendim. Birden bulunduğum odanın ışığı açıldı. Kabak gibi kaldım camın önünde. Beni gördü. Görmemesi imkansızdı. Bir daha tekmeledi buz yığınını. Altıma kaçırdım. Arkamda duran karıma bakamıyordum. Ama cama yansıyan yüzünü gördüm. Dışarıya bakmaması için dua ediyordum. Bu sefer dışardaki manyak eldivenlerini çıkarıp çıplak elle hareket çekmeye başladı. Şarkılar yazdığım kadın korku filmlerinin psikopat insanlarına dönmüştü. Karım yaklaştı geriye döndüm. Konuşamıyordum. Hızlıca tuvalete doğru gittim. Duşun altında gördüklerimden ve karımın söylenmelerinden arınmaya çalışıyordum.
Yarın gidecektim buradan. Karımdan, aklımdakilerden yaşadıklarımdan tüm geçmişimden kurtulacaktım. Aynada göz göze geldim. Pörsümüş bedenim biraz daha eğilmişti. Kollarım sarkıyor, yüzümde kırışıklıklar çoğalıyor. Omuzlarım öne doğru çöküyor, saç tellerim peş peşe beyazlıyordu. Ayakta duramıyordum artık. Tabureye çöktüm. Gözlerim karardı. Siyah bir perde indi banyonun ortasına. Elinde viski kadehi, beyaz geceliğiyle bir kadın ilerliyordu bana doğru. Dirildim doğrularak ellerine uzandım. Kardan adam cinayetinin faili karşımdaydı. Elindeki atkıyla beni boğmaya başladı. Karım belirdi banyoda. Kafamdan aşağı ılık sular döküyor. Bedenimi sabunluyor. Gözlerinden dökülen yaşlarla yıkıyordu beni.
Kısım kısım yok oldu banyo, salon, yatak odası. Şimdi giyiniyordum. Janti takımımı çekmiş, elimde yalancı bastonum, Beyoğlu sokaklarının aza beyefendisi olarak hazırlanmıştım. Kardan adam katili kırmızı döpiyesini giymiş yürürken jartiyerine kadar açılan yırtmacını bir daha göstermek için uzun uzun adımlar atıyordu. Çaresi yok koluma takıp çıkacaktım dışarı. Ben beyefendi Nezih, tatlı dilin efendisi, kadınların kalp atışının sebebi nasıl bırakırdım onu burada. Karım kapıda dikilmiş beni bekliyordu. Çaresiz girdim içeri.
Çıkardım takımları. Çizgili pijama takımımı geçirdim. Kardan adam katili gümüş ağızlığına taktığı sigarasını savura savura üfledi. Bu gece de olmazdı güzelim. “Ben evliyim” diyemedim. Eve gelmeseydi karım bilmezdi. Şahane gecelerin sabahlarına uyandığımız gibi uyanırdık.
Salonda cama dönük tekli koltuklarda diz yapmış Sümerbank pijamalarımla otuyorum. Karım peksimet kemiriyor. Beynimin kıvrımlarımın içinde geziniyor dişlerim.
Gözlerinin içine bakıyorum. Yeme diyorum yeme. Aklıma kaybettireceksin bana. Ben konuştukça saçlarımı okşuyor, gülümsüyor.
Bak babacım, çocuklar ne güzel oynuyor sokakta. Keşke annem de yanımızda olsaydı.
Ağzım yamuluyor, beynim uyuşuyor. Sessizce uykuya dalıyorum.

Exit mobile version