Erir günlerin köpüğü, eğleşir akrep yelkovan
Narin bir kuğu misali süzülerek geçer zaman
Gün doğmadan biter Sezai Karakoç şiirleri
İnan dostum, ölümün dahi bulur da çaresini
Naçar kalır, dinmek bilmeyen bir özlemek’ten insan
Puslu kıtalar, paslı kediler, hayaller atlası
Eski bir film, hiç eskimeyen bir 90’lar şarkısı
Karşıyaka sahilde gözlerin okşarken maviyi
Çaldığı vakit kapını düş sokağı sakinleri
Engin velakin adsız bir özlem, olur “an” sızısı
********
the foam of days melts, hour and minute hands linger
time passes by floating like a delicate swan
all Sezai Karakoç poems end before sunrise
oh my friend, man finds a cure even to death
but feels helpless in the face of an eternal longing
the atlas of misty continents, rusty cats and dreams
an old movie, an ageless song from 90’s
while your eyes caress the blue on Karşıyaka seaside
when the residents of dream street knock on your door
a vast but nameless longing turns into the pain of the moment