Site icon Halley Dergisi

PERSONA – DUYGU FIRTINA

 

(Temmuzda dünyaya gelen, bize harika filmler bırakıp yine temmuzda dünyadan göçen

INGMAR BERGMAN’ın anısına, saygıyla…)

 

Senin gibi olmak isterdim ince bacaklı geveze kız

Bacakların gibi usul usul aralanırken son perde

Bir ruh üfürmek isterdim

Zamanla eş zaman donmuş cismime

Denizin, kavrulmuş papatyaların kokusunu içerken

Ah, ne çok isterdim bir bilsen!

Dudaklarımdaki çetin mührü kırabilmeyi

Bu huzurlu yaz evinde

Beni yanlış anlama, bu suskunluk kibirden uzak

Tanrıçalığım rol gereği sadece

Sen anlat, durma, uzun uzun anlat

Kim bilir, belki rast gelirim salt gerçeğe

 

Bana yol göster çocuk ruhlu geveze kız

Ruhun gibi cıvıl cıvıl anlattıkların mı durmadan

Yoksa avazım çıkana dek sustuklarım mı gerçek olan?

Gerçek nedir? Ne vakit söylenir?

Düşünüyorum boynun kadar uzun

Bitmeyen bir yolculuk bu kendi içime koştuğum

Tepkim kimseye değil kendime

Kendi suskun hapishanemde

 

Düşüncelere daldığım vakit

İstesem de rol yapamam

Bir kördüğüm atarsam dilime

Yalan da söylemem o zaman

Kendimi değilse bile

Başkalarını kurtarırım yapmacıklığımdan

Öyle ya, hep başkalarını suçladık

Tiksindik tüm insanlardan

İki yüzlü yalancılardı onlar

Oysa daha korkunç bir uçurum yok

Kalabalıkta ve yalnızken yarattığın sen’lerin farkı kadar

 

Farkında mısın her şey değişiyor sarı saçlı geveze kız

Saçların gibi ışıl ışıl doğdukça güneş ufuktan

Senin kulaklarınla duyuyorum

Sen dudaklarımla konuşurken

Çocukluğun, canlılığın karşısında aciz suskunluğum

Sertliğim kırılma noktasında

Sözcükler benim maskemdi

Ama anladım ki salt gerçek için

Susmak da bir maske aslında

 

Benim de personam düştü bak!

Muzip bir cam parçasıyla

Evet, belki de ölümsüz olmak istiyorum

Gerçeğim ve ben artık çırılçıplak

Süt beyazı tenime dokunuyor

Sevişiyoruz, mutlu oluyorum

Bir kez de ben alıyorum Elektra’nın intikamını

Buruşmuş çarşaflar içinde

Benim çocuk ruhlu geveze kızım

Sayende yeniden akıyor zaman

Düştü personam, oyun bitti. Perde!

Exit mobile version