ZAMANDA YOLCULUK – İDİL TOKMAK
Merhaba ben Gece. Size başımdan geçenleri anlatmak istiyorum. Duyacaklarınıza hazır mısınız? Acaba sizler bana inanacak mısınız?
Bir cuma gününün gecesi bir kitaba başladım. 1800’lü yılları anlatıyordu. Kendimi kitaba o kadar çok kaptırmıştım ki neredeyse iki buçuk saat okumuşum. Sonra dayanamayıp uykuya dalmışım. Sabah annemin sesiyle uyandım. Fakat uyandığım yer benim yatağım değildi. Etrafıma bakındığımda burası bizim evimiz de değildi. Telefonumu aradım, fakat bulamadım. Annem odaya girdi. Üzerinde çok değişik kıyafetler vardı. Elbiseye benziyordu. Bana hemen kahvaltı yapmam ve mektebe yetişmem gerektiğini söyledi. Mektep neydi biliyordum ama annem bu kelimeyi neden kullanmıştı? Ona tam bunu soracakken dışarı çıktı. Neler oluyordu böyle? Kıyafet dolabında çok ilginç kıyafetler görüyordum. Hepsi birbirinden garipti ama birini giymek zorundaydım. En çok beğendiğimi seçip giyindim. Kahvaltımı tamamlayıp çıktım. Kapıda bir at arabası vardı ve arkadaşım Leyla beni içinde bekliyordu. Mektebe ulaştık. Bir öğretmen geldi derse. Epeyce zamanı okulda geçirdikten sonra eve geldim, yorulmuştum. Uyuyakalmışım. Uyandığımda evimdeydim ve parka gitmek için Leyla beni telefonumdan arıyordu.
Parkta Leyla’ya bu ilginç rüyayı anlattım. Kitapların beni çıkardığı bu yolculuk inanılmazdı.