Hikaye

Mimi

Mimi evin içinde duvardan duvara atladı. Rasim elinde ince bir sopa dövmek için hazırlanırken Sude eve geldi.

“Baba yine mi kediyle uğraşıyorsun? Bırak artık.”

“Laf anlamıyor yine tepeme atladı vitrinin üzerinden gafil avlıyor pezevenk.”

“Baba o nasıl laf? Ayrıca mimi kız.”

Ulan o sahtekâr kediyi ne zaman tanıyacaksın?

Odasına geçti, uzandı. Hırsını alamayınca banyoya geçti avucuna aldığı pamuğa asetonu doldurup sıka sıka tırnaklarını sildi. Banyonun içini kesif bir koku kapladı öğürüp camı açtı. Soğuk hava yüzüne çarpınca açıldı. Soğuk suyun altına girdi.

Mimi kapıya tırnaklarını geçirmiş ince ince kapının altını sıyırıyordu. Suyun dolgun sesine büyük bir şaklamayla acı bir ciyaklama karıştı. Kovayı buz gibi suyla doldurup dışarı çıkan Sude balkonda sigara içen babasının kafasından aşağı boca etti. Sevdiğim her şeyi katlediyorsun pislik herif

Mimi koltuğun altına sığınmış ince sesini takınmış, sessizce ağlıyordu. Sude Mimi’yi kucağına aldı. Babası sandalyeye oturup kalmıştı. Birden kalktı kızının kapısında bağıra bağıra söylendi. Defol git

Sude giyinirken aldırmadı. Kapıyı açar açmaz karşısında babasının sinirden kızarmış yüzünü görünce irkildi. Mimi, Sude’nin gerisinde adama kulak kabartıp tüylerini dikti.

“Dinlesene anası kılıklı. Vallahi ona vurmadım. Korkutmak için duvara çarptı bu. Allah’ın belasına ananın ruhu girmiş. Yeminle kılına değmedi.”

“Tamam baba.”

Arkasına döndüğünde yatağa büzülmüş gözleri nemli Mimi’yi gördü kucağına aldı. Salona doğru ilerledi.

“Sen git üstünü başını değiştir. Hasta olacaksın. Annemle de Mimi’yle de uğraşma artık.”

“Öldü gitti. Tamam ama sen bu canavarı onun mezarı başında bulmadın mı?”

“Aman baba başlama yine.”

“Anan karısı kabire girerken ruhunu bu canavara bırakmadıysa bende öleyim. Allah şurada canımı alsın” keşke

Sude babasının söylenmelerinden bıkmıştı. Yalnızlığına vurduğu arsızlığını görmezden geldi.

Mimi’yi kucağına aldı. Taramaya başladı. Mimi gözlerinin taa içine bakıyor patilerini dokundurup çekiyordu. Gününü anlatmaya başladı. Eski sevgilisi Kemal ile görüştüğünü söylediği anda koluna bir tırmık yedi. Hayretle kucağına aldı.

“Kız mimi babam haklı mı yoksa?”

Her şey mektuplarla başladı. Sonra şiirler geldi. Ardından iç dökmeler... Yıllar kelimeleri kovaladı, ben de peşinden gittim. Şimdi sırada öyküler var. Yazdım, yazıyorum.

Bir yorum

Bir cevap yazın